EN POPÜLER MODA AKIMLARI

31.05.2025

MODA AKIMLARININ YARATTIĞI EN POPÜLER TARZLAR

Moda kavramı; tarihler boyunca insanların giyinme ihtiyacının ötesine çıkarak; yaşam koşullarına, dönemsel olaylara, endüstriyel ve ekonomik gelişimlerine, doğa ve doğa üstü koşullara ve onları etkileyen her doneden etkilenerek farklı giyimlerin ve giyim tarzlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Günümüze geldiğimizde ise popüler kültürün, hızlı tüketimin, güncel yaşamsal olayların, siyasi, ekonomi ve coğrafi koşulların, teknolojinin gelişmesiyle birlikte, en çok etkileyen faktörlerden olan dijital-sanal dünyanın ve tabiki sosyal medyanın etkisiyle hızla değişkenlik gösteren “moda” kavramının güncel değişkenliğe indirgendiği bir dönemi yaşamaktayız. Buna göre de hızla değişen trendlere, hızla değişen tarzlar eklenmeye devam ediyor.

Z kuşağının Y kuşağının hatta bütün kuşakların giyim tarzlarının iç içe girdiğini de söylemeliyiz.

Siz moda akıllarından hangisini benimsiyorsunuz? Yada farkından olmadan hangi moda akımı sizin tarzınız olmuş? Şimdi anlatmaya başlayalım…

SESSİZ LÜKS (QUIET LUXURY)

Son iki yıldır özellikle en öne çıkan trendlerden biri olan “Sessiz Lüks”; sadelikten gelen şıklığın, zarafetin, asil görünmenin tonlarının olduğu ve asla kocaman bir lüks markanın logosuna ihtiyaç duyulmayan, zengin görünmenin aslında tamda bu minimalist ve çabasız şıklıktan geçmesinin tanımıdır.

Dünya moda markalarının tasarımcıları tarafından lüks moda markalarının defilelerinde “Sessiz Lüks” vurgusu tasarımlara yansırken artık sokak stilinin vazgeçilmez bir tarzı haline geldi.

OLD MONEY TARZ AKIMI

Old Money; köklerden gelen zenginliği temsil eden, elit , soylu bir yaşam tarzını yansıtmayı amaçlayan, genellikle uzun süreli zengin ailelerle ilişkilendirilen bir giyim ve yaşam tarzıdır. Bu tarzın hedefi gösterişten uzak kaliteli yaşam tarzını yansıtan parçalardan oluşan kombinler yaratmayı , sade, şık ve zarafeti vurgulamaktadır.

Renk paletinde beyaz, nötr tonlar, bejler, ten tonları, kahveler, lacivert, gri renkler ve pastel tonlar kullanılır. Kombinlerde asla canlı ve parlak renkler kullanılmaz.

KORE K-POP TARZI

Kore tarzı; son yıllarda popüler olan Kore müzik grubu K-POP ve Kore dizilerinden ilham alarak ortaya çıkmış bir tarzdır. Bu tarz minimal etkiler taşıdığı gibi rahat görünümü yansıtan şık parçalardan oluşur.

 

Bol pantolonlar, oversize üstler, yırtık kot pantolon, sweatshirtler, gömlekler, tişörtler ve kombinlerde üst üste giyerek yaratılan bir tarz olarak benimsenmiştir.

RETRO TARZ

Retro tarz; yakın geçmişte moda olan akımların tekrar popüler trendler arasına ggirmesidır. Örneğin 60’li, 70’li yıllarda giyilen bol paça pantolon, platform ayakkabı, puantiyeli elbiseler gibi parçaların günümüzde tekrar moda olarak giyilmesidir.

Retro ve Vintage giyim sıkca karıştırılabilir. Retro, yakın bir geçmişte oluşmuş moda akımlarının tekrar ortaya çıkmasıdır. Vintage ise bir dönemden günümüze kalmış kıyafet ve aksesuarların oluşturduğu bir giyim tarzıdır.

PIN-UP TARZI

1940 ve 1950’lerdeki dergi kapak kızlarından ilham alan onların giyim tarzını benimseyen bir moda akımıdır. Döneme damgasını vuran Hollywood yıldızı Marilyn Monroe’nun tarzı tam olarak bu akımı yansıtmaktadır.

Günümüzde Pin-Up tarzı olarak geçen bu stile sahip olmak istiyorsanız , vücut hatlarını ön plana çıkaran elbiseler, bluzlar, diz altında biten etekler, elbiseler, Maryjane ayakkabılar ve tabiki dönemi yansıtan saç ve makyajla sizde pin up kadını olabilirsiniz..

BOHEM TARZI

Bohem tarzı; rahat, bol, dökümlü, salaş kıyafetlerden oluşan, etnik desenlerle zenginleştirilmiş elbiseler, bluzlar, pantolonlar, deri sandalet ve aksesuarlarla kombinlenen bir tarzdır.

 

Özgür ruhlu bir imajı temsil eden Bohem tarz:aynı zamanda sanatsal etkilerde taşır. Özellikle rahatlığın ön plana çıkardığı için bahar ve yaz aylarının vazgeçilmez stilleri arasında yer alır. Uçuş uçuş etnik desenli elbiseler, tahta renkli boncuklu kolyeler, bereler, saç bantlarıyla kombinlenerek giyilir.

GOTİK TARZ

Gotik ögeleri barındıran, karanlık, esrarengiz, dramatik bir görünümü yansıtan bir moda akımıdır. Siyah giyinmek en temel özelliğidir. Tüller, deri, kadifelerden yapılmış deri ceketler, etekler, uzun marjinal kesimli elbiseler bu tarzı yansıtan en önemli parçalardır. Kalın tabanlı bot tarzları, piercingler, file çoraplar, gösterişli takılar, deri şapkalar gibi aksesuarlar gotik giyimin en önemli tamamlayıcılarıdır.

En az aksesuarlar kadar koyu renkli makyajlarda soluk ten imajı da bu akımın en belirgin özelliğidir.

YAZAN VE HAZIRLAYAN : AYŞENUR DEMİRKAN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

OSCAR’IN YILDIZLARI ✨️

Oscar ödül töreninde kırmızı halının en şıkları ve en “olmamış”ları…

09.03.2025

oscar kimin?

Oscar akademi ödül töreni, eskisi kadar heyecanlı, ilgiyle beklenen bir ödül töreni olmasa da, film yıldızlarının kırmızı halıda ne giydikleri, törende neler yaptıkları hayranları tarafından merakla takip edilmeye devam ediyor.

Kırmızı halı; lüksü, şıklığı, zarafeti, asilleri, kazananları temsil etme özelliği taşıyan özel bir anlamı vardır. Ödül törenlerinde ünlülerin şıklık yarışına girdiği kırmızı halı için; aylar öncesinden onlara özel olarak sadece onların üzerinde gördüğümüz elbiseler, mücevherler, ayakkabılar bazen oscar ödül heykelini gölgede bırakır.

Bu yıl ki Oscar ödül töreninin kırmızı halıda kimler şık diye baktığımda pekte çok şık birilerini göremedim diyebilirim. Oyüzden hem şıkları hemde rüküş demeyim de olmamışları sizler için yorumlamaya başlayalım.

OSCAR’IN YILDIZLARI

DEMİ MOORE 

Yıllara meydan okuyan güzelliğiyle, genç görünümünü kaybetmeyen fiziğiyle Demi Moore bence gecenin en şıkları arasındaydı.

DEMİ MOORE

Giorgio Armani’nin tasarımı olan; gümüş rengi ışıl ışıl parlayan, ölçülü göğüs dekolteli, kalçada hareketlilik sağlayan drapajlı balık elbisesi ve Chopard mücevherleriyle bir yıldız gibi parlıyordu. Kırmızı halı Oscarını ben Demi Moore ‘a veriyorum..

MİKEY MADİSON

Mikey Madison; “Anora” filmindeki rolüyle en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı. Christian Dior Coutre’dan 1950’ler tarzı, göğüs altında bir fiyonk efektli siyah ve pembe kombin renkli bir elbisesi ve 1910’lardan kalma bir Tiffany kolye ve uyumlu bir bileziğiyle eski Oscar törenlerine atıf yapan tarzıyla kırmızı halı şıkları arasına girdi.

MİKEY MADİSON

ADRİEN BRODY

“The Brutalist” filmindeki performansıyla En iyi erkek oyuncu dalında ikinci Oscar ödülünü kazanan Adrien Brody; geceye Giorgio Armani simokini ve mücevher tasarımcısı Elsa Jin imzalı yaka broşuyla gecenin en şık erkeğiydi.

ADRİEN BRODY

SELENA GOMEZ

Selena Gomez Oscar’a misafir olarak gelsede elbisesiyle en şıkları arasında olduğu için onu öne aldım. Ralph Lauren imzalı ışıltılı elbisesinin tarzıyla Hollywood yıldızlarından Sophia Loren’e selam gönderiyor.

Bu şık elbiseyi, Bulgari elmas kolyesi ve elmas yüzüğüyle tamamlayarak Hollywood yıldızlarının lüks şıklığını yansıtıyor…

SELENA GOMEZ

MONİCA BARBARO

Oscar yıldızlarından biriside Monica Barbaro ; geceye prenses stilli, kabarık uçuk pembe saten etekli, zarif dekolteli Dior Couture elbisesi ve göz kamaştıran Bulgari mücevherleriyle katıldı.

MONİCA BARBARO

 

ARİANA GRANDE

“Wicked” filmiyle pop starlıktan, Hollywood starlığına geçiş yapan Ariana Grande; kırmızı halıda Schiaparelli Couture imzalı pudra tonlardaki hareketli çember etekli, straplez elbisesiyle boy gösterdi.

ARİANA GRANDE

TİMOTHÉE CHALAMET

Dönemin bütün kırmızı halılarının aranan isimlerinden olan, Kyle Jenner ile olan ilişkisiyle gündemden düşmeyen Timothée Chalamet, renkli hayatını yansıtan neon sarı takım elbisesiyle gecenin en dikkat çekici olduğu kadar en rüküşleri yada “olmamışları” arasındaydı…

TİMOTHÉE CHALAMET

LİSA

Lisa son dönemin en dikkat çeken isimlerinden ancak kırmızı halıda giydiği Markgong tasarımı smokin elbisesi, Bulgari mücevherleri (mücevherleri gören var mı?) ve rastgele toplanmış kahküllü saçlarıyla dikkat çekmekten öteye gidemeyen bir “olmamışlık” la boy gösterdi.

HALLE BERRY

Oscar ödül törenine sunucu olarak katılan Halle Berry; kırmızı halıda Cristiano Siriano imzalı, tam 7000 aynalı kırık kristallerden oluşan straplez balık elbisesiyle katıldı. Aynalı kristallerin tek tek işlenmesindeki büyük emeğe saygım var ama bu elbise sanki Oscar’in ağırlığını taşımıyor bence oyüzden ne yazıkki o da bu gecenin “olmamış”ları arasına girdi.

HALLE BERRY

SCARLETT JOHANSSON

Scarlett Johansson; Thierry Mugler imzalı lacivert kadife elbisesini uzun lacivert kadife eldivenleriyle tamamlayarak, De Beers mücevherleriyle kırmızı halıda yerini aldı. Bir opera sanatçı pozundan da anlaşılacağı gibi Oscar ödül törenine değilde Opera da sahne alacak gibi görünüyordu. Bence o da ne yazıkki “olmamış”tı..

Oscarlar kime giderse gitsin kırmızı halı ödüllerini hakedenler kazandı.

YAZAN VE HAZIRLAYAN: AYŞENUR DEMİRKAN

 

 

 

 

 

2024 İLKBAHAR YAZ EN HİT MODA TRENDLERİ

Hoşgeldin Bahar;

Yepyeni bir ilkhabar/yaz sezonuna girerken, gardrobunuzu yenilemeden önce trendsetterların özenle çalışarak hazırladığı “El Emeği”‘ ni öne çıkardıkları, yaratıcı trendleri sizler için yorumladım.

Bu sezon; dünya moda markalarının uçuş uçuş elbiselerinin rüzgarına kapılırken bir taraftan güllerle donatılacağız.. Tam güllerin içinden koşarak romatizime kapılacakken, kendimizi sabah erkenden ofise giden iş kadını takımlarına, transparanlar giyerek bu ciddiyete biraz çekicilik katacağız..

Renkli, şaşırtıcı, dopdolu bir sezon bizi bekliyor…O halde trendler bize ne anlatıyor okumaya başlayalım…

BEYAZ DÜŞLER…

Bembeyaz bir rüyadan, bahardan yaza doğru uyanmaya hazırmısınız?.. İncecik işlenerek bezenmiş çiçeklerden, uçuşan tüllerle beyazlara bürüneceğimiz harika elbiseler bizi bekliyor… Beyazın en sevdiğim renk olmasından dolayı biraz torpille trendlerde ilk sırayı verdim.. Bu sezon gardrobunuzda beyazlara kocaman bir yer açın…

GÜLLERİN İÇİNDEN…

Romantizmin, aşkın, tutkunun, sevginin en güzel kokulu simgesi “Güller” Ah o güller, bu sezon dallarından koparak üzerimizde giyselere bürünüyor..

Valentino’nun kış koleksiyonunda, kendine has dikim özelliğiyle tasarladığı kumaştan gül detaylı elbisesi, aynı şekilde Armani’nin de ışıltılı “Gül” detaylı gece elbiseleri, modanın gül tutkunlarına armağanıydı.

Kadınları en sevdiği çiçekle kalbinden vuran dünya moda markalarının tasarımcıları, bu akımı ilkbahar yaz koleksiyonlarına da taşıyorlar. Bu sezonda yine birbirinden harika elbiselerle güllere bürüneceğiz..

TAM BİR İŞ KADINI…

Sabah erkenden işine gitmek için apartopar hazırlanırken, tarzından ödün vermeyen, başarılı iş kadını havasını sizlerde yakalayabilirsiniz. Şık, cesur, otoriter, feminen iş kadını görünümü için gerekli parçaların şifreleri bu trendimizde ortaya çıkıyor. Etek-ceket yada pantolon-ceket yada beyaz bir gömlekle yada trençkot havasında bir elbise ve tabiki olmazsa olmaz stilettolarla hem maskülen, hem kadınsı hemde detaylardaki mini kaçamak dekoltelerle çekici bir iş kadını tarzını yakalayabilirsiniz..

ULTRA MİNİ ŞORT

Bir sabah evden çıkarken sanki pantolonunu giymeyi unutmuşcasına bir okadar minilikte şortlar bu sezona, geçen sezondan transfer olan en cesur trendlerinden.. Özellikle bu minnacık şortları, üzerine uzun veya kısa ceketlerle, içine gömlek veya tişörtlerle kombinleyerek farklı tarzlar yaratabilirsiniz.. “Şıklık; cesaret ister..” AD

MİNİMALİST NUDE

Sade şıklığa minimalist bir yaklaşım, bu ilkhabar yazın kombin yapamayı sevenlere renk birlesenlerinde farklılık getiriyor. Pastel renkleri birbirine kombinlerken, aniden canlı bir ana renkle canlılık katarak farklı tarzlar yaratabilirsiniz. Fendi’nin örme elbiselerindeki renk kombinleri, Givenchy’nin ceket, elbise ve aksesuarlarda pastel tonları kullanarak kombin yaratması, Courréges’in pastel tonlardan oluşan gömlek elbisesi bize ilham olabilecek en güzel örnekler..

EL EMEĞİ GÖZ NURU

El emeğine saygı duruşu.. Geçmişten günümüze aktarılan emektarlığın, zanaatkarlığın hakettiği değeri vermek üzere ortaya konan bu sezonun en değerli trendi…

Valentino’nun yapraklarını tek tek elde dikerek oluşturduğu elbisesi, Andreas Kronthaler’ın Vivienne Westwood markası için tasarladığı el işi dantel elbisesi, Diesel’in lazer kesimli parçaların birleşiminden oluşan elbisesi zanaatkarlığın öne çıktığı tasarımlardan en başarılı örnekleri bize sunuyor.

 DİSCO AURA

80’lerin disco renkleri lameler, doreler her dönemin trendi olma yolunda ilerliyor… Işıl ışıl göz kamaştıran lameli, doreli kumaşlardan yapılmış, kimi zaman üzeri pullarla, payetlerle bezenmiş, abartılı işlemlerle süslü yada çekici bir dantelle kombinlenerek ayrı bir hava katılmış yada tamamen dorenin altın gibi parlayan eşsiz zenginliğinde bir elbiseyle bu sezonun gece veya gündüz, parlayan yıldızı siz olabilirsiniz…

TRANSPARAN

Yine cesaret isteyen ve yine önceki sezonlardan bize aktarılan bir başka trendimiz transparan görünüm, bu sezonun en iddialı trendi.. İster tamamen transparan astarsız bir elbiseyle yada üzerine ceketle yada bir şortla veya etekle giyerek detaylarda şeffaf etkisi yaratarak bu trendin bir parçası olabilirsiniz…

SAVRULAN SAÇAKLAR

1950’lerin kadınlarından, saçaklı kanto elbiselerini andıran püsküllerden ilham alan tasarımcılar, saçakların en güzel modernize edilmiş halini, tasarladıkları harika elbiselerle bize yansıtıyorlar…  Ferretti’nin kumaşı keserek elde ettiği saçaklar, Dior’un elbisenin bütününde yine kesimle oluşturduğu saçaklar ve Gucci’nin eteğinde kullandığı kumaşa imite ettiği ışıltılı saçaklar bize ilham veren detaylardan…

SPOR LÜKS…

Hedefiniz şıklığınızla fark yaratmaksa, günlük giyiminizde farklı detaylar kullanarak farklılık yaratabilirsiniz. Son dönemlerin yükselen trendlerinden olan “SPOR LÜKS” giyim tarzı bu sezon dünya trendsetterların öne çıkardığı trendlerden… 

HAZIRLAYAN VE YAZAN: AYŞENUR DEMİRKAN 

2021/2022 SONBAHAR KIŞ MODA TRENDLERİ

MODA BEKLEMEZ…

Pandemi’nin yarattığı bütün olumsuzluklara rağmen azimle yaratıcılığı sonuna kadar devam ettiren moda sektörünü ayakta alkışlıyoruz. Ne günlerdi ama dedirtecek türden bir zamandan geçiyoruz. Küresel ısınmanın olumsuz etkileri, ani hava değişimleri bu yaz bizi epeyce sarstı. Yangınlar, fırtınalar, seller derken Eylül, omuzlarımızda hissetmeye başladığımız serinliğiyle geldi ve sonbahara hızlı bir geçiş yaptık.

Değişime hazır mısınız?.. Fütüristler, sürrealistler, minimalistler bu sezonu seveceksiniz. Gündemde ne yaşıyorsak hepsi trend olarak giysilerimize yansıyacak. Bunu bir yıl önceden ön gören trend yaratıcıları ve dahi tasarımcıların sihirli dokunuşlarıyla bize harika koleksiyonlar sundular.

Bu sezon MARS’a gitmeye var mısınız? Yoksa siz kara kışa mı hazırlanıyorsunuz? Kürk paltolar, örmeler, devasa fütürist montlar ve daha birçok farklı tasarım bizi bekliyor. Kartları hazırlayın bu sezon alınacak çok şey var. Hadi o zaman sizin için seçtiklerimi hemen anlatmaya başlıyorum.

GELECEĞE DÖNÜŞ MARS

NASA’nın Perseverance keşif aracının Şubatta Mars’a iniş yapması ve ordan görüntüler yayınlamasıyla birlikte tabiki moda buna hemen kanalize olup kendi trendini ortaya koydu. Sezonun en iddalı teması kesinlikle bu diyebiliriz. Biraz sürreal, biraz fütürist izler taşıyan tasarımları, ne yapacağı belli olmayan hava şartlarında günlük hayata adapte etmemiz hiç zor olmayacak gibi görünüyor. Uzay üssündeymiş gibi, bol doreli, lameli giysiler için dolaplarınızda yer açın. Geleceğe dönüş başlıyor…

ŞEFFAF SİLÜETLER

Birkaç sezondur özellikle bahar koleksiyonlarında görmeye başladığımız transparan etki, bu sezonda karşımıza farklı tasarımlarla çıkıyor. Tülün tenle temasının görsel çekiciliği bizi etkisi altına almaya devam edecek. 

MİNİ MİNİLER

Sıra benim en sevdiğim trende geldi. Mini elbise ve etek bu sezonun tam benlik trendi 🙂 Göz alıcı renklerden oluşan minilerle farklı kombinler yaratabilir, hem çok şık hemde çok çekici bir görünüm elde edebilirsiniz.

PARLA IŞILDA

Hadi evde geçen zamanın acısını çıkaralım ve dışarda göz kamaştırarak gezmeye başlayalım. Artık en gösterişli ışıl ışıl elbiseler, pullu, payetli, taşlı, doreler, lamelerle, gece veya gündüz istediğiniz saatte bir parti havasında caddelerde salına salına yürümenin zamanı geldi. Ben yine de uzun tek parça elbiseleri gündüz buluşmalarında daha elegant bir görünüm için, sade bir kruvaze ceketle kombinlemenizi tavsiye ediyorum.

KÜRKLER

Havaların erken serinlemesinden anlaşılıyor ki önümüzde çok sert bir kış bizi bekliyor. Bunu ön gören dahi trendsetterlar ve tasarımcılar bu kışa gösterişli uzun kürkler ve kürklü paltolar tasarladılar. Tabi ki emitasyon malzemeden yapılan kürkleri destekliyoruz. (Gerçek kürk için hayvanların katledilmesini asla onaylamıyoruz.) 

KAYAK ZAMANI

Hadi biraz snowboard yapalım ozaman. Karlar yağmadan kayak tulumlarınızı hazırlayın. Bu kış yoğun kar yağarsa sanırım ofise giderken en kullanışlı kombinimiz olabilir. Herşey moda için giyiniz efenim…

ÖRMELER

Soğuyan havaların vazgeçilmezi sıcacık tutan örme kazaklar, yerlere kadar uzanan elbiseler, battaniye gibi sarınan şallar, ceketler, tunikler, şapkalar ve dahası.. Örebildiğiniz kadar örün.. Bu kış üst üste giyebileceğiniz bir örme modasıyla karşı karşıyayız.

TAKIMLAR

Maskulen tarzın vazgeçilmezi ceket-pantolon yada ceket-etek tarzı takımlar bu sezon ofisten günlük hayatımızda geçen bir trend olarak karşımıza çıkıyor. Baştan aşağı aynı renkte bir kombinle giymek esas alınıyor. 

JEAN TONİK

Jeanlerin yükselişi… Bu sezon denim kot tasarımları, her tarza uygun stillerle karşımıza çıkıyor. İster cool tulumlar, gömlek-pantrolon, ceket-etek, ceket-pantolon gibi birebir kombinlerle giyilebildiği gibi, tek parça tulum yada elbise olarakta jeanleri giyebilirsiniz. Gardrobunuza kendi tarzınıza uygun mutlaka bir jean tonik almayı unutmayın.

RENGARENK

Rengimizi belli ediyoruz. Kışın kasvetli tonlarına meydan okuyan rengarenk elbiseler, takımlar, aksesuarlar, paltolar ve birbirinden güzel capcanlı tasarımlar bu sezon vitrinleri renklendirecek. Sizde bu trendin bir parçası olmak istiyorsanız renkli bir parçayla tarzınızı renklendirin. 

YAZAN VE HAZIRLAYAN: AYŞENUR DEMİRKAN

AD’NİN DÜNYASI

Merhaba Dünya;

Beni tanımaya var mısın?… 9 Eylül doğum günüm.. Bu sene biraz kendimden bahsetmek istiyorum.. Hadi gel çocukluğuma inelim biraz..
Arkadaşlarım ve ailem Ayşe derler bana… Genelde kendimi anlatmayı pek sevmem.. Sır gibiyimdir, kimse benim anlattığım kadarı dışında
benim hakkımda hiçbir şey bilmez.. Ama bu sene bir tatlılık yapalım…
Hayatımdan, çocukluğumdan birkaç anektod beni sevenlere, beni merak edenlere gelsin…
Bende çocuktum…
Hayatım boyunca kendi kurallarım içinde yaşayan biriydim.. Her zaman bir asistanım vardı. İlkokulda çantamı komşularımızın çocukları taşırdı:)
Çanta taşımayı hiç sevmezdim. Çok ağır gelirdi, taşıyamazdım. Ablalar, abiler bana yardım ederdi. Hâlâ çanta (alışveriş torbaları vs.) taşımayı pek sevmem..
İlkokulu bitirdiğimde “Ben artık büyüdüm diyip” sokakta oyun oynamayı bıraktım. Arkadaşlarım dışarda oyun oynarken pencereden onları izliyordum.
Tabi ki daha küçük yaşlarda sokakta oyun oynamayı çok severdim. Ama hep biraz farklıydım sanki.. Kırmızı mini bir şortum vardı onu giyer sonra gizlice
annemin topuklu ayakkabılarını alır, sokakta kocaman ayakabılarla yürümeye çalışırdım. (Annem balkondan “çabuk eve” diyene kadar..)
Barbielerim, bebeklerim hep benimleydi. Hatta üniversitedeyken gece oyuncak tavşanımla uyurdum. Barbielerle oynaya oynaya sonunda bende Barbie oldum galiba 🙂 🐰👸🏼💖
Çok zayıf bir kız çocuğuydum ve annem kilo almam için beni doktora götürürdü. Belkide oyüzden doktora gitmeyi hiç sevmem. Çok mızmızdım çok yemek seçerdim.
Şuan daha iyiyim ama hâlâ sevmediğim birşeyi kimse asla yediremez bana. (Kereviz aslaaaaa)
3 yaşımda bir şeyler çizmeye başlamışım. İnsan figürleri çiziyormuşum. Hikayeler çizdiğimi hatırlıyorum. Sonra bu silüetlere ve onlara giydirdiğim kıyafetlere dönüştü.
Yurtdışından gelen moda dergilerine bakar onlar gibi çizmeye çalışırdım. Evdeki kumaşlardan bebeklerime elbise dikerdim. Tasarım dünyam böyle başladı diyebilirim.
Eğitim hayatım boyunca çok inektim. 🤓 Derslerim konusunda hep çalışkandım. Hayatım; her okuduğum okulda; orta, lise, üniversite arkadaşlarıma kopya vermekle, ödevlerini yapmakla geçti. Ama ben bilgi paylaşmayı hep seviyorum. Onlarda bence, benden kopya çekerken bir şekilde öğreniyorlardı herhalde. Üniversitede de ödevlerine yardım ettiğim birçok arkadaşıma faydam olduğunu düşünüyorum. Okulu bitirip meslek sahibi oldular. Umarım onlara yaptığım iyilikleri unutmazlar…
Matematiğim hep kötüydü sevemedim. Ortaokulda matematik öğretmenim bayan Topesto vardı gerçek adını hatırlamıyorum. Bütün öğretmenlerimin karikatürünü çizer onlara lakap takardım 🙂 Beni tahtaya kaldırmasın diye dua ederdim bütün derslerde, stresten bayılacak gibi olurdum.
Buna rağmen eğitim hayatım ödüllerle geçti. Tasarım yarışmaları ödülleri, mezuniyet ödülleri, çizim ve resim yeteneğim ve tabiki yaratıcılığım ( kendimi öveyim biraz 🙂 katıldığım yarışmalarda bana ödüller kazandırdı. Bunlar beni hiçbir zaman şımartmadı.
Bugüne kadar hem yeteneğimle, başarılarımla hemde bir kadın olarak herzaman harika iltifatlar, övgüler, jestler aldım ve sadece beni gülümsettiği için kendi içimde mutlu oldum ne bunlarla övündüm ne de şımardım. Birgün şımartılmak istiyorum nasıl bir duygu acaba?.. 🤔
Beni ben yapan yapan şeylerden biri de bu sanırım sahip olduklarımla övünmemek, mütevazi olmak! İşte bu benim… Sanırım bununla gurur duyabilirim..
Neden AD ?…
Newyorklu bir arkadaşım bana her e-mailinde “Hi, AD” yazıyordu. ( E-mail atıyordu evet niye mesaj atmıyordu onu bilmiyorum) bende kendi markamı yaratırken bunu kullanmaya karar verdim..

İŞTE AD;

Sarışın,
Sade,
Kendi kurallarımda,
Bazen cool,
Kimine ulaşılmaz, tavizsiz,
Sevdiğime çooook ❤,
Sevmediğime Buuuuz,
Masumların iyilik meleği,
Yardımsever, dürüst, sadık
Beni sevene MELEK
Beni üzene CADI
YALANdan Nefret Ederim!
Hayatıma girmek ZOR
AZ İNSAN ÇOK MUTLULUK…
DAHASI MI?… Sadece hayatıma aldıklarım bilebilir beni, bilmesini istediğim kadar, böylesi daha güzel..
Ey hayat;
Benim yılmayan gücüme
Bence sende hayransın..
Artık mutlu olmamın zamanı geldi..
Yeni yaşım hoşgeldin…💖👑
Sağlık, aşk, mutluluk, bol kazanç, bereket, şans getir.. 🙏🏼
Beni çok sev…
Çünkü ben buna değerim…
Ayşenur Demirkan

MERHABA DÜNYA

Merhaba Dünya 💙

Ey Doğa !!..

Ey Doğa; son günlerde bize birşeyler anlatmak istiyor gibisin.. İnsanoğluna çok kızgınsın sanki. Tüm Dünyada canın nereyi istiyorsa alev alev yakıyorsun.
Başka yerlerde yağmurları sellere, taşkınlara dönüştürerek kendi kendini tarumar ediyorsun. Meteorlar düşürüyor, depremlerle sallıyorsun heryeri artık
sadece korkutmak değil herşeyi yok etmek ister gibisin… Bunu bizi cezalandırmak için mi yapıyorsun?? Sadece insanları değil, hayvanları, tüm canlıları, bütün
ekosistemi yok etmeyi göze almış gibisin… Ve dahası işte ben o dahasından çok endişeliyim…
Bir Çağ Yangını Bu
Bütün Dünya Günahkâr!..
Bir çağ yangını izledik ve gerçekten bütün dünya günahkâr…
Kimi insanlar kendi çıkarları için, kimi hainlikleri düşmanlıkları için, yaşadığımız cennet güzellikleri mahvetmeye devam ettikçe, dünyanın düzeni küresel ısınmayla
birlikte tamamen değişecek. İnsanların doğayı hunharca katletmesine, kirletmesine, ağaçları ormanları kendi çıkarları için yok etmesine yüce doğa ana da dayanamamış
olmalı ki bizlere yeter artık diyor ve eşsiz gücünü bizlere en üzücü yoluyla gösteriyor.
Kimilerine göre bütün bu olanlar küresel ısınmanın getirisi olsada, ben hâlâ yangınların başlama sebebinin bir doğa olayı değilde vatan hainlerinin çıkarmış olabileceğini düşünüyorum.
2021 yılındayız ama hâlâ yangına müdahelede çok acemiyiz. Teknolojimiz ileride zihniyetler çok geride.. Canımız milletimiz yangınların başlangıcında kendi çabalarıyla söndürmeye çalıştı.
Siyasi iktidar ve mühalefetin birbiriyle didişmesinden okadar sıkıldım ki.. Hiçbir işin zamanında yapılamamasının ana sebebi bu gereksiz iktidar çatışması!! Ormanlarımız, cennet vatanımız
ülke yandı onlar hâlâ kavga da.. Bundan ders çıkarttılar mı?? Bir sonraki afet için hazırlanmaya başladılar mı?? (Hiç sanmasamda umudum var hâlâ..)
Şuana kadar yangınlarla ve sellerle mücadele ediyoruz. Peki yarın? Bizi ne bekliyor bilmiyoruz. Önümüz sonbahar ve kış. Kesinlikle ilgili kurumların doğal afetlere karşı özel birimlerle
çalışmalar yapmalı, kışın olabilecek felaketlere karşı önlemler şimdiden alınmalı diye düşünüyorum.
  • Bütün doğal afetlerde canla başla çalışan ekiplere vatandaşlarımıza minnet ve saygıyla..
  • Bütün doğal afetlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza ve bütün doğa canlılarına Allah’tan rahmet diliyorum.. 🙏🏼

YENİ DÜNYA EVRİLİYOR…

Dünya kendini yeni bir düzene evriyor. Yani yerküre kendini yenileme dönemine girmiş olabilir. Kabuk değiştiriyor belkide… Bütün bu doğa olayları evrensel bir geçiş sürecininde habercisi olabilir.
Tarihte bu tür büyük doğa olaylarından sonra ya yeni bir din gelir yada yeni bir çağ’a geçilir. Dinozorların yok olması gibi belki de bir tür yok olabilir. Kıtalar değişebilir, yeni canlılar ortaya çıkabilir,
iklimsel daha büyük değişimler felaketler olabilir. Tarihte evrimsel süreçte yaşananların bazılarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Tabi bunu bilimadamları daha net öngörebilirler. Toplumun bu konularda
bilgilendirilmesi gerekir. Görebileceklerimize hazırlamalıyız kendimizi…
Bu aynı zamanda insanoğlunun da evrileceğini gösteriyor. Neye benzeyeceğiz acaba.. Bundan sonraki süreçte doğa üstü olaylara da hazırlıklı olmalıyız bence. Artık gökten uçan başka canlılar mı
gelir daha ne gelebilir başımıza bunu zaman gösterecek.
Geliyor Gelmekte Olan Hazırlan Ey İnsan…
Ey Yeni Dünya;
Belli ki küllerinden doğacaksın yeniden ama yok etmeden gel ki sana alışalım…
Ayşenur Demirkan

MERHABA HAYAT

16 MART YENİDEN DOĞMAK…

Her yıl 16 Martta eve kapanır hiç dışarıya çıkmam. Bunu kimseye farkettirmeden yaparım. Ama nedense bu sene artık bunun nedenini anlatmak istedim.

Bilmiyorum belki bir gün insanlar beni, hayata bakışımı, ruhumu, duygularımı, bedenimle olan barışıklığımı daha iyi anlar ve beni sevmeye çalışır diye heralde sanırım…

Siz hiç ölümden döndünüz mü? Ben ölümden döndüm.. Hayata geri dönüşüm işte o gün bugün…
Üniversiteye başladığım ilk seneydi. Bir sabah evden çıkmış otobüse binmek için durağa giderken, güzel sanatlar okuyanlar bilir elimde kocaman bir resim dosyasıyla,
tabi ki yayalara yeşil ışık yanarken karşıdan karşıya geçiyormuşum. Araçlara kırmızı yanarken arabasıyla hızla geçeceğini sanan biri o hızla bana çarpmış. Minyon biri olduğum
için o zaman da zayıftım tabiki 🙂 araba beni dosyamla birlikte havaya fırlatmış yere düştüğümde kafamı kaldırıma çarpmışım. Etraftakiler beni hemen hastaneye götürmüşler.
Kafa tramvası ve hafıza kaybı geçirdiğim için evden çıktığım gün dahil hastanedeki 3. güne kadar hiçbir şey hatırlamıyorum. Vücudumun kolum, bacağım ve birçok yeri komple
kırılmıştı. Alçılarla mumya gibiydim. Yoğun bakımda iki hafta yattım. Doktorlar yaşamamın mucize olduğunu söylüyordu. Ayağa kalktığıma inanamadılar. Aynı bir bebek gibi tekrar
yürümeye çalışıyordum. İnanın bana çok zordu. Ama inat ettim canım acısa da fizik tedaviye sonuna kadar devam ettim. Çünkü topuklu ayakkabılarımla tekrar yürümeyi çok istiyordum.
Hastanedeyken ilk istediğim şey neydi dersiniz “makyaj malzemelerim”.. 😊 Kolumda alçılar, serumlar, kafam mumya gibi sarılı ama ben tek elimle kaşlarımı düzeltip far sürüyordum.
Hafızam gel gitli olsa bile sanırım bilinç altım sağlamdı. Şuan herşey yerli yerinde ve sapasağlamım çok şükür.. 🙏🏼
Nefes aldığım, yürüdüğüm her gün için Allah’a şükrediyorum. Aradan yıllar geçti ancak hala karşıdan karşıya geçmekten korkuyorum. Araba kullanmaya heves etsem de inanın
ehliyet sınavını geçtiğim halde gidip almadım.
Trafik, araba kullanmak benim fobim haline geldi. Ama dizayn olarak arabaları seviyorum. Formula1’e bayılıyorum. Bu da benim tezat yanlarım… Hayata diğer insanlardan
başka türlü bakıyorum sanırım. Belkide buyüzden anlaşılmakta bazen zorlanıyorum. Onlar gibi olamıyorum.
Şuan birçok insan görsellikleriyle, vücutla, seksüellikle, maddi imkanlarıyla saçma sapan övünme peşindeler…  Çıkar ilişkileri üzerine oturttukları yalan dolan hayatları,
göstermelik arkadaşlıklarıyla, kendilerini türlü hale sokuyorlar. Ben onlardan olamadım olamıyorum malesef…
Bazıları bana “Araba kullanmayı bilmiyor musun diye dalga geçebiliyor yada “Niye araban yok” diye küçük dünyalarıyla beni küçümsemeye kalkıyorlar.  Hayatımda bu tarz insanlara asla yer yok olamazda…
Bazıları neden sürekli topuklu ayakkabı ve mini giydiğimi kendince eleştirebiliyor. Yürümek için ayakta durabilmek için mücadele vermemiş insanların beni anlamasını tabiki beklemiyorum.
Bazı fotolarımı eleştirenlerde olabilir ama ben kendimle, vücudumla barışığım ve iyi hissettiğim her andan mutluyum. Bazen pasaklı halimden bile.. Kendini sevmeyen başka insanları sevemez diye düşünüyorum ve kendimi seviyorum.. Beni olduğum gibi sevenleri en uzaktan hissedebiliyorum. Benim en büyük motivasyonum sevildiğimi hissedebilmek.. 🙏🏼
İçten içe beni kıskananların, bana zarar vermeye çalışanların, her halini görüp yaşamış biri olarak kötü kalpliler benden uzak dursun diyorum.. Onları zaten Allah’a havale ettim…
Umarım şimdi beni daha iyi anlıyorsunuzdur…
Yarına inanan biri değilim. En önemlisi unutmayın kimsenin ayrıcalığı yok bu hayatta ve her an herkese herşey olabilir ve belki yarın hiç olmayabilir.
Yarın uyandığınızda kimin ne kazanacağını, kimin neleri kaybedeceğini kimse bilemez. Bunu bilip böyle yaşamalı herşeyi… İnsanları tüketmeyin, üzmeyin..
“Hayat, şımaracak kadar uzun değil..” AD
Bu dünyanın türlü zorlukları var. Hergün başka sıkıntılarla uğraşıyoruz. Kimi zaman pes etme noktasına geliyoruz ama gösterdiğimiz direnç bizi hayata bağlıyor.
Yaşamayı sevenler inatla hayatta kalır. Direnin ve mücadele edin. Hayatı sevin ki o da sizi sevsin…
Ey Hayat;
Mücadele gücüme ve sonunda kazanmama sende hayransın bence… İnadına hayat…
Hoşgeldin yeni hayat..” AD
Sevgiler…
Ayşenur Demirkan

16.03.2021

MERHABA DÜNYA

Merhaba Dünya;

Merhaba Hayat,

Bu sene bizi çok hırpaladın, yıprattın farkında mısın? Bir uçak kazasıyla başlayıp, durmaksızın arka arkaya gelen doğa felaketlerinin ardından, yetmez gibi tüm dünyayı çaresiz bırakan bir virüsle bizi köşeye sıkıştırdın. Bize bir şeyler anlatmak istiyorsun farkındayım. Ama sanki kişiye özel ders verir gibisin…

Dünya ?..

“Ey insanoğlu kendine gel!!  Ben Dünyayım!!  Sen sadece burada yaşayan bir canlısın. Beni yok etmek üzeresiniz. Ağaçlarımı yaktınız, denizlerimi kirlettiniz, sizin yüzünden buzullarım eriyor, doğamın dengesini bozdunuz. Şimdi ben size neler yapıyorum görün bakalım.” der gibisin…

Haklısın; bazı insanlar dünyayı yok etmek için herşeyi yapıyor bunun farkındayız. Ama bizim suçumuz ne? Korku filminde gibiyiz. Fırtınalar, seller, depremler, tsunami derken bu sene bir tek uzaylılar gelmedi onu da sanırım yılbaşına saklıyorsun.

Ya virüs ?..

İnsanın insana yapacağı en büyük kötülük. Çin’in politik, ekonomik, toplumsal açıdan tüm dünyanın kayıplar vermesine sebep olan, laboratuvarda ürettikleri bu lanet virüs yüzünden bütün ülkeler, bütün insanlar yaşam mücadelesi veriyor. Herkes çok zor durumda kaldı. Kesinlikle Çin’e büyük bir ceza verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hergün yüzlerce insan ölüyor ama kimileri hala virüsü hafife alarak, alay edercesine, kural tanımaz bir halde davrandığı için bile bile insanlara yaymaya devam ediyorlar. Çaresi olan aşının ise ABD seçimlerimden hemen sonra ortaya çıkması büyük utanç! Ölümcül bir virüsle siyasetin yada dünya liderlerinin belirlenmesi çok aşağılık bir oyun. İnsanlığın bittiğinin göstergesi. Belki de aşı hep vardı ya da Türk doktor çift aşıyı kendileri bulmasaydı hala hiçbir şey ortaya çıkmayacaktı. Şimdi yüzlerce insanın ölümüne sebep olanlar, bir yerlerde keyif purosu içiyordur herhalde.

Ey Dünya ne kadar karanlıksın farkında mısın ?..

Peki biz neyle sınanıyoruz ?..

Sanki en çok sabrımız sınanıyor. Bir dayanıklılık testinde gibiyiz. İnsan ilişkilerimiz büyük bir sınavdan geçiyor. Sevgi, saygı, ahlak!!  Birşeyleri kaybetmemek için verdiğimiz mücadele, bizi her geçen gün daha çok zorluyor. Belki de bugüne kadar birbirimizi ne kadar az tanıdığımızı anladık. İnsanların gerçek yüzünü en çok şu dönemde gördük. Herkes kendi yaşamının içinde bir takım hayal kırıklıklarıyla hala yüzleşiyor. Tam ne kadar kibirsiz, egosuz gerçekten süper dediğin birinin biranda nasıl değiştiğini görebiliyorsun. Tam mutluluğu yakaladım derken yalanlarıyla bambaşka birine dönüşen biriyle olduğunu anlayabiliyorsun. Kısacası  bu sene kimin ne bok olduğunu, kimin beş para etmez biri olduğunu, kimin üç kuruş için neler yapacağını şu dönemde anladık.

“Bazen başka bir dünyadan gelmişim ve insanları anlamaya çalışıyor gibi hissediyorum…” AD

İnsanlık ?

Bazıları sapıttı; sapkınlığın her türlüsü iğrenç boyutlara ulaştı. İnsanlıktan utandık!

En büyük zararı insanların cinsel hayat dengesi mental olarak zarar gördü. Kendinizi ve ruhunuzu cinsel açıdan doğru olana eğilimleyin.

Bazıları öfkesine yenildi, fiziksel şiddetin tavan yaptığı, psikolojik bozuklukların ne kadar arttığını hala şaşkınlıkla izliyoruz. En ufak nokta da bile kötülük yapmaktan haz duyanların ne kadar arttığının farkında mısınız? Bunu bazen en yakınından görmek insanı hayretler içinde bırakabiliyor.

Maddi yeterliliği eline alanlar yada maddi gücü iyi olanlar diyelim; maddi gücü olmayana yada az olana psikolojik baskı ve şiddet uyguluyor. Bundan daha aşağılık birşey olamaz! Şiddetin her türlüsüne binlerce kez hayır !!

Ey hayat;

Bu sene; En çok neyi istediysek aldın elimizden. Kötülerin kazanmasına izin verdin. İlahi adaleti sorgular olduk. İyi kalpli, masum insanlar;  kötü kalpli, hain, hayatımızı karartmaya ant içmişcesine tepemize çöken, huzurumuzu bozan, kötü insanlara karşı en çaresiz kaldığımız anları yaşattın. Hayatı, adaleti herşeyi sorgular olduk.

Gözyaşlarımız hiç dinmedi bu sene…

Bu sene kimi sağlığını, kimi parasını, kimi en sevdiği birşeyi ama herkes bir şekilde en çok neyi istediyse ya da en çok neyi seviyorsa, birşeyleri gözlerinin önünde kaybetti. Bu sene herkesten bir şey almadan bitmeyecek gibi…

Belki bu dediklerimin hiçbirini yaşamamış, hayatı gayet güzel gidenlerde vardır elbet. Ama kimse bana birşey olmaz demesin.

Herkes sıkıntılı, herkes dertli… Kimi ailesiyle; anne babasıyla, kimi kardeşleriyle sorun yaşıyor. Kimi eşiyle, kimi sevgilisiyle bir olay, bir sıkıntı yaşıyor.

Bu sene aynı zamanda birşeyleri kaybetmeden önce değerini anlama, şımarmadan, sahip olduğun şeyleri kıymetini bilme, değer verme, kırdığın kalpleri onarma, belkide bu sene en çok birşeylerin farkına varma, anlama bir tür farkındalık yılıdır.

Peki geleceği görebiliyor muyuz?

Neşeyle uyandığımız sabahlar uzaklarda kaldı sanki. Geleceğe umutla bakan gözlerimiz, bitsin artık bu çile kaygılarına büründü. Şimdi o gözler hep yaşla dolu…

Gelecekle ilgili büyük planlar yapmanın anlamsızlığını;  bir anda bir doğa felaketiyle, hayatların gözümüzün önünde nasıl yıkıldığını, nasıl yok olduğunu canlı canlı izledik. Maalesef yarın yok..

Sadece uyan ve sana sunulanı yaşa.” AD

Yarına inanmayan biriyim. Yıllar önce geçirdiğim trafik kazasında öğrenmiştim bunu aslında…( Bu konuyu başka bir yazımda anlatacağım.)

2020 Kalakalma yılı…

Belki de bu sene istemesekte bazı koşulları kabullenmek zorunda kalma yılıdır. Hani eve misafir gelir, en sevdiğin koltuğun üstüne bile bile kahve döker ve sen öylece kalakalırsın. Ya da biri gelir ofise biranda senin masana oturur ve işini elinden alır. Ya da yıllarca birini beklersin ve o gider kendi çıkarı için sevmediği biriyle sevgili olur. Ya da biri gelir yıllarca kurmaya çalıştığın düzeni bir anda bozar ve hayatının içine eder. İşte bu sene kalakalma yılıdır belki. Belki de hayatımızdaki insanların gerçek yüzlerini görmek, birşeyleri daha net anlayabilmemiz için bunların olması gerekiyordur.

Çok soru soruyorum dimi ?..

Sorguladığım herşeyin bir anlamı var aslında.. ANLAYANA..

Dünyanın değişen hallerini anlamaya çalışırken yaşadığım yada gözlemlediğim olayların, en önemlisi 2020 yılıyla gelen bütün mutsuzlukların, olumsuzlukların, maddi manevi bütün sıkıntıların, acıların biran önce bitmesi diliyorum.

Karanlık gecelerin ardından mutlaka güneş doğar. Dünya oyunları şöyle bir kenarda dursun, birgün herşeyin düzeleceğine dair işte bu dengeye inanmalıyız. Bizi hayata bağlayan yaşama sevincimizi kaybetmemeliyiz.

Belki de bu sene herşeyi akışına bırakma yılıdır. Bırakalım o bildiği gibi aksın…

Tüm kötülere inat, iyi insanlar elbet bir gün kazanacak, tüm kalbimle inanıyorum. Hayatın sunacağı mutlu günlere inararak  sabah sadece uyanacağım ve bana sunulanı yaşayacağım…

Beni sevenlere Sevgiler…

HERKESE NOTUM; ÇOK ÖNEMLİ

HAYATTA KALMAK, HASTANE ODALARINDA YAŞAM MÜCADELESİ VERMEK İSTEMİYORSANIZ LÜTFEN BUNLARI YAPIN!!

  1. MASKESİZ EVDEN ÇIKMAYIN!!
  2. YOLDA YÜRÜRKEN MASKENİZİ BURUN VE ÇENE ALTINA AĞIZINIZ BURNUNUZ AÇIK ŞEKİLDE YÜRÜMEYİN !!
  3. ELLERİNİZİ DIŞARDAN EVE GELİR GELMEZ YIKAYIN !!
  4. EVE GELİR GELMEZ DUŞ ALIN !!
  5. FARKLI YERLERE GİTTİĞİNİZDE MAKSENİZİ DEĞİŞTİRİN !!
  6. SOSYAL MEKANLARDA ELLERİNİZE ELDİVEN TAKIN !!

TEMİZ KALIN VE DİKKATLİ OLUN. BAŞKALARINI DÜŞÜNMÜYORSANIZ KENDİNİZİ DÜŞÜNÜN VİRÜS ÖLDÜRÜYOR!!

SAĞLIKLI KALIN,

SEVGİLER…

AYŞENUR DEMİRKAN

2020-2021 SONBAHAR/KIŞ MODA TRENDLERİ

Merhaba Yeni Dünya; kuralları baştan yazılan yeni düzenin içinde inadına ayakta kalmayı başaran moda sektörüne geri dönüyoruz. Pandeminin bütün dünyayı durma noktasına getirdiği zor dönemlerden geçiyoruz. Ancak modanın büyük markaları yıkılmadılar ve ihtiyaçlara yönelen tasarımlarını ortaya koymaya devam ettiler. Akımlar, trendler, yenilenen aksesuarlar; 2020/2021 sezonuna giriş yaptığımız şu günlerde vitrinleri süslemeye başladı. Yıllardır ön görülen maskeler artık aksesuar olmaktan çıktı ve zorunlu bir ihtiyaca dönüştü. Bu zorunluluk farklı maske tasarımlarının yaratıcılar tarafından tasarlanmasını sağladı. Seni hiç unutmayacağız 2020…

2020-2021 Sonbahar/Kış moda trendleri; Ortaçağdan esinlenilmiş balon kollar, kabarık etekler, kışı hissettiren trikolar, hırkalar,uzun paltolar, elbiseler, deriler, altının yükselişi ve tabiki maskelerle birlikte bu sezonun zengin trendleri bizi bekliyor. Hadi o zaman başlayalım.

ALTIN ÇAĞI/ ALTIN ETKİSİ

2020-2021 Sonbahar/Kış trendlerine yükselen altın etkisiyle başlayalım ki sezonumuz zengin geçsin diyelim. Tasarımcıların ihtişamı ön plana çıkardığı gösterişli elbiseler göz kamaştırıyor. Paco Rabbanne nin zırhlı tasarımı modanın pandemiye karşı güçlü duruşunun gösterisi gibi. Bu sezon altın etkisini giysilerde,aksesuarlarda sıkça göreceğiz. Sizde altın sarısı bir parçayı gradrobunuza alarak bu trendin bir parçası olabilirsiniz.

DÖPİYES TAYYÖR TAKIMLAR

Chanel’in klasikleşmiş döpiyes tayyör takımları, çalışan stil sahibi hanımların vazgeçilmezi bir tarzı yıllarca hemen hemen her koleksiyonda görmeye başlamıştık. Bu sezon 2020 yılına yakışan modern çizgilerle yeni formlar kazanarak gardroplarımıza girmeye hazırlanıyorlar.

BALON KOLLAR

Birkaç sezondur benzer detaylı üstleri mağazalarda görmekteydik. Ancak bu sezon abartı balon formunu, dirseklere kadar reglan kol yada manşetlere kadar uzanan boylarda görebiliriz.

HIRKALAR

Havaların serinlemesiyle eski tarz anane, babanne hırkaları sandıklardan çıkıp bu sezon trend olarak karşımıza çıkıyor. İster tek parça elbise gibi, istersenizde pantolonla, etekle kombinleyerek keyifli şıklık elde edebilirsiniz.

KIRMIZILI KADIN

Moda tasarımcıları bu sezon kadınları kırmızılı kadın yapamaya kararlı görünüyor. Birbirinden şık kırmızı elbiseler için gardrobunuzda yer açın. Hem çekici hemde çok şık bir kış için kırmızı bir parça mutlaka edinin.

MATRİX VAZGEÇİLMEZ

Matrix etkisi birkaç sezondur karşımıza çıkıyor. Futuristik havası tasarımcıları cezbetmiş olmalı ki bu tarzı bu sezonda da uzun deri ceketler, paltolar olarak birlikte bizlere sunuyor.

SAÇAKLILAR

Uzun uzun uçuşan saçaklar kimi zaman bir gece elbisesinde kimi zaman bir eteğin üzerinde öylece savrulan havasıyla bu sezonun en havalı trendi olmaya geliyor. Çantalarda, çizmelerde püskül efektiyle sizin kombininizi tamamlayan bir parça olarak kullanabilirsiniz.

EKOSE DURUŞU

Ekose parçaların içiçe giyilebildiği yepyeni bir tarz geliyor. Yarattığı karmaşa gözü yorsa da yeni trende katılmak isteyenler ekose parçaları toplamaya başlayabilir.

ULTRA KABARIK

Sizi ilginç bir baloya davet ediyorum. 2020 yılına yakışan geçmiş saray elbiselerine gönderme yapan kabarık formlu etek ve elbiseler çağımıza uyarlanmış görünüyor.

PELERİNLER

En şık dış giyimlerden biri olan pelerinler yada pançolar bu sezonda farklı tasarımlarla trendlerde yerini alıyor.

SİYAH 2020

Siyahın asaleti vurgusu bu sezonun öne çıkan trendlerinden… Baştan aşağı simsiyah giyinmek modasını bu kış kendimize bir stil şifresi olarak kaydedelim

MASKELİLER

2020 Yılı yılının en önemli olayı “Pandemi” hayatımıza maskeli yaşamı beraberinde getirdi. Size daha önceki moda sohbetlerimde bahsetmiştim. Öngörüsü yüksek tasarımcılar aslında maskeli tasarımları geçen yıldan bu yılın koleksiyonlarına koymuşlardı. Umarım bu felaket en kısa zamanda tamamen biter. Bu maskeler sadece bir moda aksesuarı olarak kalır.

YAZAN: Ayşenur Demirkan

2020 YAZ AKSESUAR TRENDLERİ

Moda devam ediyor.. 2020 Yazına savrulmuş şekilde giriş yapmış olsak da modadan ve bize sunduklarından vazgeçemiyoruz. Vazgeçilmez aksesuarlarımızı seçerken bize ışık tutacak trendlere bir göz atalım derim.

Sizde benim gibi güneş gözlüğünü gözünden çıkarmayanlardansanız harika güneş gözlükleri bu sezon sizi bekliyor. Birbirinden güzel takılar,küpeler, kolyeler, fularlar ve daha fazlası işte bu dosyamda,

Keyifli gezintiler… AD

2020 YAZ GÜNEŞ GÖZLÜKLERİ

DEVASA GÖZLÜKLER

GEOMETRİK BAKIŞ

MATRİX GÖZÜ

SPORTİF STİL

FİGÜRLÜ GÖZLÜKLER

ŞEFFAF VE RENKLİLER

2020 YAZ TAKI TRENDLERİ

DEVASA HALKA KÜPELER

Küçük bir tüyo; bu sezon küpeleri tekli yada birine büyük birine küçük küpe olarak da kullanabiliyorsunuz.

DEV ZİNCİRLER

MODERN İNCİLER

2020 YAZ HAYVAN FİGÜRLÜ AKSESUARLAR

2020 İlkbahar yaz sezonunda en belirgin trendlerinden biri de hayvan figürlerinin küpe, kolye, bileklik, kemer gibi hemen hemen bütün aksesuarlara yansımasıdır.

2020 YAZ ÇİÇEKLİ AKSESUARLAR

2020 YAZ EŞARP FULAR TRENDİ

Benimde sıkça kullandığım eşarpları boynunuza, başınıza, halka küpenize, hatta çantanıza takarak farklı görünümler yakalayabilirsiniz.

HAZIRLAYAN YAZAN : AYŞENUR DEMİRKAN